DEĞERLİ KONUT VERGİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME – III

Bilindiği üzere; 7194 Sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 07.12.2019 tarihli ve 30971 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, söz konusu kanunla 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na eklenerek ihdas edilen ‘’Değerli Konut Vergisi’’ birçok hukuki, toplumsal ve sosyolojik tartışmalara sebep olmuştur. Anılan tartışmalar ışığında Değerli Konut Vergisi ile ilgili yeniden düzenleme yapılması öngörülmüş ve nihayetinde; 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 20.02.2020 tarihli ve 31045 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve Değerli Konut Vergisi ile ilgili esaslar yeniden düzenlenmiştir. Yeni düzenleme ile birlikte, Değerli Konut Vergisi, söz konusu düzenlemeler ile yürürlükte kalmaya devam etmekle birlikte, tartışma yaratan birçok hususun çözüme kavuşturulması hedeflenmiştir. Şöyle ki;

 

  1. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün Taşınmazların Değerini Belirleme Görev ve Yetkisi

Öncelikle belirtmek gerekir ki, 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklik neticesinde  eklenen Geçiçi 24. madde uyarınca “Değerli konut vergisinin uygulamasında bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden önce Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değerler dikkate alınmaz.” hükmü düzenlenmiştir. Aynı şekilde 7194 Sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün değerleme yapma görev ve yetkisini içeren 43. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Buna göre şu ana kadar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yapılan değerlemeler hiçbir suretle Değerli Konut Vergisi hesaplamasında esas alınmayacaktır.

Söz konusu değişikliklerin yayımlanarak yürürlüğe girmesinden önce bazı ilgililer, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen taşınmaz değerine karşı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne itirazda bulunmuşlardır.  Anılan itiraz tarihinden itibaren 15 gün geçmiş olmasıyla idarenin itiraza cevap vermemesi üzerine, işbu süreyi özel zımni ret süresi addedilerek söz konusu idari işlemin iptali davası açılmış olunabilir. İlgili kişi, kanun değişikliğinin yürürlüğe girmesinden önce değerlemeye karşı itiraz davası açmış ise ancak yargılama giderleri ve vekalet ücreti açısından talepte bulunulabilecektir.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün taşınmaz hakkında değerleme yapma yetkisinin kaldırılması ile Değerli Konut Vergisi’nin vergilendirmeye esas değeri, mesken nitelikli taşınmazın 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 29. maddesine göre belirlenen bina vergi değeri olacaktır.

 

  1. Değerli Konut Vergisi’nin Tutarı

Değerli Konut Vergisi tutarı, söz konusu değişiklikten önce kanunda taşınmazın belirlenen değerine göre farklılık göstermekte ve Değerli Konut Vergisi’ne tabi mesken nitelikli taşınmazlardan değeri; 5.000.000 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar için binde 3, 7.500.001 TL ile 10.000.000 TL arasında olanlar için binde 6 , 10.000.001 TL’yi aşanlar binde 10 oranında vergilendirilmekteydi.

Değerli Konut Vergisi son değişiklikler ile “Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan 29 uncu maddeye göre belirlenen bina vergi değeri 5.000.000 Türk lirasının üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabidir. olarak açıklanmıştır.

Yapılan yeni düzenlemeler ile verginin matrahı, ‘’bina vergi değerinin 5.000.000 TL’yi aşan kısmı’’ olarak   belirlenmiştir.  Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazlardan değeri;

  • 5.000.000 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar (bu tutar dahil) 5.000.000 TL’yi aşan kısmı için (Binde 3)
  • 10.000.000TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 7.500.000 TL’si için 7.500 TL, fazlası için (Binde 6)
  • 10.000.000 TL’den fazla olanlar 10.000.000 TL’si için 22.500 TL, fazlası için (Binde 10)

oranında vergilendirilmektedir.

Buna göre; değeri 5.000.000 Türk Lirasını aşan mesken nitelikli taşınmazların 5.000.000 Türk Liralık kısmı vergiden istisna olacak, vergileme bu tutarı aşan kısım için yapılacaktır.

Açıklanan vergi oranlarına esas mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen değer oranında artırılacaktır. Böylece daha önce sınırın altında kalan taşınmazlar, bir sonraki yıl sınırın üzerinde olarak vergiye tabi tutulabilecektir.

 

  1. Değerli Konut Vergisi Mükellefleri

Değerli Konut Vergisi mükellefleri hakkında değişikliğe gidilmemiş, belirlenen değeri 5.000.000 Türk Lirası ve üzerinde olan taşınmaz malikleri, varsa intifa hakkı sahipleri mükellef sayılmıştır. Eğer her ikisi de yoksa o halde taşınmaza malik gibi tasarruf edenler vergi mükellefi olacaklardır. Bunun yanında taşınmaz üzerinde paylı mülkiyet halinde malik olan kişiler, hisseleri oranında vergi ödemekle yükümlüdürler.

Değerli konut vergisi mükellefiyeti; Mesken nitelikli taşınmazın bina vergi değerinin 5.000.000 Türk Lirası tutarı aştığı tarihi, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 33. maddesinin (1) ila (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması hâlinde bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi ve muafiyetin sukut ettiği tarihi takip eden yıldan itibaren başlamaktadır.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 24. madde ile “Bu Kanunun “Dördüncü Kısım” başlığı altında düzenlenen Değerli Konut Vergisine ilişkin mükellefiyet 2021 yılının başından itibaren başlar. 2020 yılına ilişkin olarak 2020 yılında verilmesi gereken beyanname verilmez, vergi tahakkuk ettirilmez.” hükmü getirilmiş, Değerli Konut Vergisi 1 yıl süre ile ertelenmiştir. Bu hükme göre Değerli Konut Vergisi mükellefiyeti 2021 yılında başlayacak ve ilk beyanname 2021 yılı Şubat ayında verilecektir.

 

  1. Değerli Konut Vergisinden Muaf Olan Taşınmazlar

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 46. maddesinde muafiyet hükümleri sayılmakla birlikte bazı hususlar değiştirilmiş, yeni bir muafiyet tanınmıştır.  Buna göre Türkiye sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmazı olanlar ile birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunanların, Değerli Konut Vergisi konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazı (intifa hakkına sahip olunması hâli dâhil) (Bu hüküm, belirtilen kişilerin tek meskene hisse ile sahip olmaları hâlinde hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır.) Değerli Konut Vergisi’nden muaf tutulmuştur.

Bu çerçevede, mesken nitelikli tek konut sahibi olanlar taşınmazın değerine bakılmaksızın bu vergiden muaf olacaklardır. Birden fazla mesken nitelikli konutu olanlar ise, 5.000.000 Türk Liralık bina vergisi değerini aşan konutlarından en düşük değerli olan bir tanesi için vergiden istisna olacaktır.

Yukarıda açıklanan hususlara dayanarak Değerli Konut Vergisi ile ilgili yapılan son değişiklikler ile, söz konusu vergi yükünün hafifletilmesi hedeflenmiş olunsa da, çifte vergilendirme ve eşitlik ilkeleri çerçevesinde beyanname ve vergilendirme işleminin tahakkuku esnasında anılan Değerli Konut Vergisi’nin Anayasa’ya, “hukuk devleti ilkesine”, mülkiyet hakkına ve vergi mevzuatına ilişkin uygunluğu hususunda idari yargı nezdinde iptal davalarının açılabileceği öngörülmektedir.

Saygılarımızla,

ÇELİKBAŞ HUKUK BÜROSU

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir