Çalışanın Ücret Artış Oranına Yönelik Memnuniyetsizliği E-posta Yoluyla Tüm Yönetici ve Çalışanlara Bildirmesi İfade Özgürlüğü Çerçevesinde Değerlendirilir mi?
Anayasa Mahkemesi’ne konu olan bir kararda işçi, kendisine yapılan % 5.3.’lük ücret artışını beğenmeyerek işyerindeki yönetici ve diğer işçilerin hesabına:
“Merhabalar, bana verilen zam oranını zarf içinde insan kaynaklarına iade ediyorum. Bu oranı kim ya da kimler belirlediyse aralarında paylaşsınlar, bilgilerinize.” şeklinde gönderdiği e-posta üzerine iş akdi 4857 sayılı İş Kanunu md. 25/2/haklı nedenle feshedilmiştir.
İşçinin kıdem ve ihbar tazminatı alacağına yönelik açtığı işçilik alacağı davası Yerel Mahkeme tarafından feshin haklı nedenle yapılması gerekçe gösterilerek reddedilmiş ve bu karar Yargıtay tarafından da onanmıştır.
Akabinde, uyuşmazlığın AYM önüne getirilmesinden sonra AYM, işçinin Anayasa’nın 26. Maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine 2/5/2024 tarihinde oyçokluğu ile karar vermiştir.
(AYM, 2020/38733 başvuru no., R.G. Y. T. 16/9/2024, Sayı: 32664).
Bundan sonra bu paylaşımların haklı nedenle veya geçerli nedenle fesih olup olmadığını değerlendirirken, kullanılan ifadelerin işveren ve/veya vekillerinin onur ve saygınlığına zarar verip vermediği, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözlerin sarf edilip edilmediği veya bu tür davranışlarda bulunup bulunmadığı kapsamlı bir şekilde irdelenmelidir. Bu kapsamda, işçinin ifade özgürlüğü ile işveren veya vekillerinin şeref ve itibarı arasında adil bir dengenin kurulup kurulmadığı, bu eylem ile belirtilen ifade özgürlüğü ile işyerinin disiplini, düzeni ve çalışma barışının korunması arasında adil bir dengenin kurulup kurulmadığı her somut uyuşmazlıkta titizlikle dikkate alınmalıdır.